Kimse aldatılmaktan hoşlanmaz. Kimse aldatmayı savunmaz. Kimse aldatmak istemez. Yine de çiftlerin yaşadığı en yaygın problem aldatma-aldatılmadır. 2006’da ülkemizde yapılan Aile Yapısı Araştırmasına göre boşanmanın en önemli sebebi %30’un üzerinde aldatma-aldatılmadır. Aldatma-aldatılma boşanma sebebi olarak ilk sırada yer alır1. Aldatma konusundaki bazı araştırmalara göz atarsak kadın ve erkek arasında ciddi bir fark olduğunu görürüz.
Erkekler kadınlara göre daha kolay baştan çıkarılabilir.
Hawaii Üniversitesinde yapılan bir araştırmada etkileyici bir kadın erkeklere yaklaşarak araştırma senaryosuna göre rolünü oynar2: “Seni uzun zamandır kampüste görüyorum… çok çekici buluyorum… daireme gidip seninle yatmak isterim…” Kısa ve net, tanışma yok, kişisel bilgi yok, hiçbir şey yok. Erkeklerin kaçının kabul ettiğini merak ediyorsunuzdur. %10? %30? %50? Bu soru sorulan erkeklerin %75’i teklifi kabul etmiş ve gitmeye hazırlanmışlar. Peki kadınlar için durum ne? Aynı araştırmada bu sefer etkileyici bir erkek aynı teklifi kadınlara yaptığında HİÇ bir kadın kabul etmiyor. Bu ne demek, 100 erkekten 75’i çekici bir kadın tarafından davet edildiğinde seksi kabul ediyor, 100 kadından hiçbiri çekici bir erkek tarafından davet edildiğinde seksi kabul etmiyor! Bu araştırma genç üniversite öğrencileri ile yapılmış, evli ya da ciddi bir ilişkide olup olmadıklarına bakılmaksızın uygulanmış yine de tesadüf olamayacak kadar çarpıcı bir sonuç.
Bu çarpıcı farkı göre, erkeklerin şehvete kapılma ihtimallerin yüksek olduğu, konu seks olunca pek karar mekanizması kullanmadan cevap verebileceklerini söyleyebiliriz.
Aldatan kadınların çoğu evliliğinde/ilişkisinde mutsuz.
Aldatan kadınların çoğu evliliğinde/ilişkisinde olmayan/kalmayan şefkat ve yakınlığı dış ilişkide arıyor. Yani evlilikte duygusal kriterler kadınlar için daha önemli, ilgi bunların en başında. Çoğu kadın ilişkideki duygusal tatmin bitmeye -üstüne bir de olumsuz tavırlar eklenmeye- başladığı zaman var olan ilişkisini sorgulamaya başlıyor ve aldatmaya meyledebiliyor.
Erkekler için yakalandıktan sonra “sadece seksti, başka bir şey değil” bahanesi doğruya yakın ise, kadınlar için ise seksten fazlası olduğunu söyleyebiliriz. Bu da ilişkiyi kurtarmayı daha zorlaştırıyor ve hem kadının hem erkeğin kafasını son derece karıştırıyor.
Maalesef bu ve benzeri sebeplerden dolayı pek çok çiftin deneyimlediği aldatma-aldatılma, ilişkinin bir yerlerinde bir şeyin tökezlediğini gösteren bir sonuç. Kolay olmasa da aldatıldıktan sonra ilişkisini tamir etmeye niyetli çiftler, çift terapisinde ilişkilerini toparlayabilir. Terapi ile önce telafi süreci başlıyor, af dileme-affetme çalışmaları ile kızgınlık ve acının hafiflemesi hedefleniyor. Sonra aldatmaya sebep olabilecek bireysel sebepler ve ilişkinin güçlenmesi gereken yönler üzerinden geçiliyor ve bir daha benzer bir sorun olmaması için çift güçlendiriliyor.
Uzm. Psk. Gökçen Erder-Numanoğlu
1 Aile Yapısı Araştırması (2006), TÜİK
2 Clark, R. & Hatfield, E. (1989). Gender differences in receptivity to sexual offers. Journal of Psychology and Human Sexuality, 2.
Uyarı: Bu sitede yer alan bütün bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Teşhis, tanı ve tedavide kullanılamaz.