İster hür arzumuz ve kararımızla olsun, ister ailemizin baskısı yüzünden olsun, ister “Bu topluma evlilik dışı çocuk getirmem” düşüncesi sebebiyle olsun evleniriz. “Evliliğinizin genel mutluluğunuza ne kadar katkısı var?” sorusu sorulduğunda hepimizin bir fikri vardır ve çok farklı cevaplar çıkabilir ama genel olarak durum nedir?

Evlilik, evlenme, ev kurma deyince hepimizin aklında bazı görüntüler beliriyordur. Filmlerde “mutlu son” diye tabir edilen şey evliliğe işaret eder, çocukluğumuz masalları hep düğün ile biter. İki aşığın buluşmasıdır evlilik, kulağa hoş gelir, romantik bulunur. Öte yandan bakıldığında her ne kadar evleneceği günü ve kişiyi hayal edenlerimiz olsa da bir o kadar da evliliğin içi boşaltılmış bir kurum olduğunu; birlikte yaşamak varken evliliğin gerekli olmadığını savunanlar vardır. Fikrimiz ne olursa olsun büyük bir çoğunluğumuz ilişkisini “evlilik” çatısı altına sokmakta… Ülkemizde 2010 yılında 600.000’e yakın çift ilişkilerini evlilik ile devam ettirmeye karar vermiş ve evlenmiş (TÜİK, 2010). Evliliğe iyi şeyler olacak, beraber daha güçlü olacağız diyerek olumlu niyetlerle başlayan çok ciddi bir çoğunluk var. Herkes mutlu olmak ya da olduğundan biraz daha fazla mutlu olmak için evlenir desem, hiç kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum.

Öncelikle soyut bir kavram olan mutluluk nasıl ölçülebilir diye sorabilirsiniz. Psikoloji araştırmalarında mutluluk “öznel iyilik (subjective well-being)” şeklinde tanımlanır ve genel olarak hayat tatminini ifade eder. Hayat tatminine kişi kendi karar verirken, olumlu duyguların varlığı ve olumsuz duyguların yokluğu da dikkate alınır1.  Kısaca, hayatından memnun olduğunu düşünen, sevinç ve neşe gibi olumlu duyguları var olan ve acı ve üzüntü gibi olumsuz duygulardan yoksun kişiye mutlu diyebiliriz.

Evlilik ve mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok bilimsel çalışma vardır. Örneğin,

  • Evlenen kişiler, hiç evlenmemiş, ayrılmış, boşanmış ve dul kişilere göre daha fazla hayat tatmini yaşarlar2.
  • Daha da etkileyici bir sonuç olan evlilik hayatında yaşanan memnuniyetin, iş hayatınızda yaşadığınızdan ve/veya arkadaşlıklardan edindiğinizden daha fazla genel mutluluğunuza sebep olduğunu söylesem, ne düşünürsünüz?3
  • Başka bir araştırmada mutsuz bir evliliği sürdüren çiftlerin boşanmış ve tekrar evlenmiş çiftlere göre daha az mutlu olduklarını göstermiştir4.

Bu araştırmalara bakıldığında evlilikten alınan tatminin genel olarak mutlu olmak ile yakından ilişkisi olduğu yadsınamaz gözükmektedir.

Psikoloji bilimi hiçbir zaman bir sonucun sebebini bir etkene bağlamaz. Örneğin, mutluluğunuzu yaşınızdan, iklim koşullarına, sağlığınızdan, ülkenizin ekonomik duruma kadar birçok etken belirler.  Her daim güneşli ve sıcak günler yaşayıp, herkes tarafından yirmili yaşların sürülmediği ve zengin İskandinav ülkelerinin birinde yaşamadığımızı dikkate alırsak evlilikten alınan tatmin mutluluğumuz üzerinde önemli bir etken olmaktadır.

Formül basit gözüküyor, ilişkimizden ne kadar tatminsek, o kadar mutlu olabiliriz. Eğer son zamanlarda eşinizi hayatınızda pek de etkisi olmayan biri olarak görmeye başladıysanız, kendi mutluluğunuz ve ailenizin mutluluğu için bir şeyler yapma zamanı gelmiş olabilir. Hayat kalitesini etkileyen evlilik sorunlarını çözerek daha mutlu bir yarına uyanmak mümkün.

Uzm. Psk. Gökçen Erder-Numanoğlu

Uyarı: Bu sitede yer alan bütün bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Teşhis, tanı ve tedavide kullanılamaz.